14 Mart 2010 Pazar

KORKU

anlamaya çalışıyorum onu olmuyor.doluya koyuyorum dolmuyor.evliliği bir iş sözleşmesi gibi görüyor.çok denedim olmadı beklentim en az düzeyde diyor.biz birbirimizin hayatına hoşluklar katacağız diyor.ama bir yandan sinemaya gittiğimizde saatlerce beni seyrediyor.sinemadan çıkınca gitme nolur biraz daha kal diyor.saç telimle saatlerce oynayıp,yanağından öperken bir çırpıda parfümümü biliyor.
bunlardan zaten korkarken bir gece bana yazarken dedi ki geçen buluşmamızda sana birşey söyledim duydun mu.duymamıştım ya da zaten söylememişti.ilk buluşamamızda söyleyeceğim dedi.sonra ertesi gün dayanamayıp söyledi.sarhoştu zaten.ah bu alkol! insanı nasıl esir alır? sana seni seviyorum dedim duymadın dedi.
ah ben zaten korkarken bir de bu.deli gibi Firuz u arıyorum.kalbim ağzımdan çıkacak.bu bir şıpsevdi diyor Firuz.insan 2 hafta tanıdığı birine hem de sanal ortamdan tanıdığı birine böyle aşık olur mu? mutsuz olmaktan,acı çekmekten öyle korkuyorum ki.Firuz a göre Hasan ın yaptıklarını seyredip acı çekmekten bu daha evladır.hiç olmazsa içinde heyecan ve mutluluk da var.korkma diyor.eğer ona aşık olursan ve de çekip giderse ben seni teselli ederim.20.yüzyılda aşk acısı 15 gün sürer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder